Çingeneler

Bizim atolyenin orada zeytinağaçlarıyla dolu, yanı başlarında papatyaların açtığı kıvrılan yollarda zaman zaman atlı arabalarla geçen bu insanlara rastlardım.Nasılda umursamaz geçerlerdi,nasıl özgürdüler…ruhumu onların arabalarına bindirir,sevinçlerimi renklerine bular,üzüntülerimi ve hayat endişelerimi kocaman yeşil gözleriyle bakan çocuklarına ve ait oldukları tehlikeli yalnız sokaklarına salardım.Hayata dair tüm manifestolar içselleştirilmiş olarak sanki onların danslarına,klarnetine,çiçeklerine yayılmıştı

Farkındalar mı bilmiyorum ama kocaman gövdeli kadınları,incecik erkekleri ve güzel çocuklarıyla yok olsalar şehrin buyuk bir boşluk yaratacak dokusuydular.

Heykelsi form olarak evrende kaplandıkları alan içerisinde ele alındığında figüratif olarak estetiklerdi.Daha yakından incelediğimde hacim ve biçim ilişkisi renk lekeleriyle birleştiğinde naturel algının içinde etkileşimli bir enerji yaratıyorlardı.Ben çamurdan renk hayallerini izleyiciye bıraktım,siyah beyaz bir film karesi gibi,her düşüncede ayrı renklensinler ayrı desenlensinler istedim.

Onlarla konuştuğumda çöpten hayalleri ile çiçekten hayalleri karışırmıydı diye düşünürdüm…Hayatla dalga gecerken mi bulmuşlardı o ironik sözlerini.Göçle geçen hayatlarında her ülkeye ayrı adaptasyon göstermişler,müzik tınıları bile değişkenlik göstermişti.

Demlenmiş düşünceyle, bugün daha da anlamlı geliyor…Bence yaşamın özetidir çingeneler.En yalın,tezatlı ve coşkulu rengidir.Çığlık gibi.. O yüzden Düğün ve Cenaze değil midir?.

  • Client:

    Brooklyn Finest Flowers

  • Year:

    2018

  • Job:

    Artworks

  • Share:
  • Share: